|
-ATASÖZLERİ
-A-
Ak itin pamukçuya zararı vardır.
Ak yelin ardı kış; şakanın ardı döğüş.
Ağustosta beyni kaynayanın, zemheride kazanı kaynar.
Ağustosta gölge kovan, zemheride karnını ovar.
Ağustosta yatanı zemheride bünelek tutar.
Alma atın alını, sat yağızı, bin doruya, besle kırı.
Anam ala inek, bir avuç süt verdin, onu da teptin devirdin.
Anandan evvel ahıra girersen, babandan kürek sapı yersin.
Aralıkta değil, ancak aralık bulabilirsen ek.
Arsız avrat, yularsız at, hayırsız evlat, o yerde yoktur devlet
Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar; onun da mayası yoğurttandır.
Asıl azmaz, ipek tozmaz.
At yattığını, it sıçtığını göstermez.
Atınan avrat yiğidin şansına.
Atınan eşek yürüğe gitmişler; eşeğin arkası patlamış.
Ay doğar gediğinden, insan utansın dediğinden.
Ay ışığında ceviz silkilmez.
Ayıyı belinlet keyfine çık; kurdu belinlet kefeni biç.
- B -
Baktın kar havası, eve gel kör olası
Balık gölde semirir.
Baskısız yongayı yel atar.
Baş dille tartılır.
Başına gelen başnakçı olur.
Başsız ayağın menzili olmaz.
Ben çöpe dayanıyorum, çöp de bana.
Ben umuyom bacımdan, bacım ölüyor acından.
Bilal Ağa'nın bağı var; üzümü yok, yaprağı var.
Bir bulutla kış olmaz; bir çiçekle yaz olmaz.
Bir dönüm güzlük, bin dönüm yazlığa bedeldir.
Böğürtlen çiçek açmış, bağ oldum sanmış; çingene ata binmiş beğ oldum sanmış.
Buğdayım var diye güvenme ambara girmeyince,oğuluna güvenme el kızı koynuna girmeyince.
- C -
Cambazoğlu'nun değirmeni dönmüyorsa, Güdüparmağınki kol gibi atıyor.
- Ç -
Çalıyken çık demeyen, hezeniken küt demez.
Çember pazara çıkmaz.
Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlesinin muradını vere Hak!
Çobanın gönlü olunca tekeden süt sağar.
Çocuk yedi oyuna gitti; çoban yedi koyuna gitti.
- D -
Dağ başında duman eksik olmaz.
Dağ başında harman yapma, savurursun yel için; dere önünde değirmen yapma,
öğütürsün sel için.
Dar günümde elimi al da, gen günümde canımı al.
Dedesi çağla yemiş, torununun dişi kamaşmış.
Değirmene vardım derdim yanmaya, değirmen başladı fır fırdönmeye.
Değirmeni sel almış; sen savacak tahtası arıyorsun.
Delinin behi pazarı olmaz.
Delikli boncuk yerde kalmaz.
Dere ağzından tarla alma sel için; kırktan sonra karı alma el için.
Deveye purç lazımsa boynunu uzatsın.
Dilenciye hıyar vermişle, eğri diye beğenmemiş.
Doğdaç oğlak bokundan belli olur.
Dudaktan yiyen yanaktan belli olur.
- E -
Eğirir eğirir ipinde yok; sallar sallar sapında yok.
Ekmeyen biçemez; ambarına dökemez.
El eli yıkar;el de döner, yüzü yıkar.
Elden gelen öğün olmaz; o da vaktinde bulunmaz.
Enik itle yal yeme, ağzına gözüne bulaştırırsın.
Erinenin oğlu kızı olmaz.
Eşeğe ne kadar yol gidersin demişler; sopası bilir demiş.
Eşeğin canı yanarsa attan yüğrük olur.
Eşeğin kazancı at içindir.
Et kazana dar gelince yağ dışarı çıkar.
Eteğini kaldır, sabanına daldır.
Eyi demirin indiremediğini tokmak indirir.
- G -
Garip itin kuyruğu gıçında gerek.
Gelin sevinir, güveyi sevinir; yanısıra da iki deli sevinir.
Gizli öğürüm olan, eşkere buzalar.
Göl yeri boş kalmaz.
Gözünden yaş çıkmayanın ağızından hoş çıkmaz.
Gözünün önündeki merteği görmez, Hasan Dağı'na oduna gider.
Gübreyi tarlaya değil, kösenin sakalına döksen göğertir.
Gücüğün arpası, mart'ın görpesi.
Gücük güç üzer; mart gön yüzer.
Gün var, yılı besler; yıl var ayı beslemez.
Güzlüğe uyar olmaz.
- H -
Haf demeden, hoşt deme.
Hanım aşağı inmez, inek yukarı çıkmaz.
Haramın dibi kıl, başı dağdır.
Harman demek, devran demektir.
Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.
-İ -
İnsan, yüzden utanır.
İtin topallaması kurdu görene kadardır.
İtten doğru kuyruklu enik doğmaz.
İt ite demiş, it de dönüp kuyruğuna demiş.
İtin dayısı olmaz.
İt üşüdüğünü bilmez.
İt yatağında ekmek ufağı bulunmaz.
İt bırakır, kurt kapar.
İyiliğe iyilik olsaydı, kara öküze bıçak olmazdı.
- K -
Kağnı yalan söyler, gübre yalan söylemez.
Kalçalı karıdan, pençeli oğlan doğar.
Kar çiftçinin yorganıdır.
Karakış derosu, eyvah derosudur.
Karakışta yağmur yağacağına yılan yağsın.
Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra çek.
Kazın cücüğünü güzün sayarlar.
Keçi dağda, kıl hararda.
Kel başta sabun tutmaz.
Kışın ekmeksiz, yazın gömleksiz yola çıkılmaz.
Kışın soba al, yazın yaba al.
Koca öküze çifte git demişler, ona even gider demiş.
Koça boynuz yük olmaz.
Koyun ürkmüş eğreğine kavuşmuş.
Kömürcüyle dost olma karası bulaşır, kötü yanına varma sarası bulaşır.
Kömüş yıktığı fıraktıyı bilir.
Kurt dumanlığı, düşman yamanlığı sever.
Külden kale yapılmaz.
- L -
Lodos, karı kor; adamı kar yapar.
-M -
Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda.
Mart yağmasın, nisanda durmasın.
- N -
Nasipte varsa gelir Hint'ten, Yemen'den; nasip değil ise ne gelir elden.
Nasipten öteye yol olmaz.
- O,Ö -
Oğlu olanın, babası ölmez.
Oğul babadan görür sofra kurmayı; kız anadan görür gerdan kırmayı.
Oha vardır öküz eğler, oha vardır saban kırar.
Orospu çocuğu yiğit olur da mert olmaz.
Öküz büyük olsun da, çekmezse çekmesin.
Örtülü yüzün dostu olmaz.
- P -
Parasını it yer, bağrını bit yer.
Pehlivanlığın sonu cazgırlıktır.
- S -
Sabır sahibi Mısır'a melik olur.
Sasuğu cehenneme atmışlar, odunum yaş demiş.
Saman elin ise samanlık senindir.
Sığır eğreğiyle gitmiş, sen ala danayı soruyorsun.
Sırımlı çarığı düğüne okumuşlar, havası bilir demiş.
Suya gidene susağı asar.
Sürüye kurt girmiş, vay birlinin haline.
- T -
Tarlanın taşlısı, karının saçlısı.
Tarlayı taşlı yerden ,kızı kardeşli yerden al.
Tilki inine girememiş, kıçına çangal bağlamış.
- U -
Üç günlük seyisliği vardır; beş günlük at pisliği karıştırır.
- V -
Ver atını ellere, sür kendini yerlere.
Verdim sana kabala, çabala ha çabala.
- Y -
Yal bulamaz itine, çıngıl takar kıçına.
Yavşak, büyür bit olur, enik büyür, it olur.
Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu abayı (çulu).
Yazın ayransız, kışın yorgansız olmaz.
Yazın ceketini al da; kışın ister al, ister alma.
Yelen değirmen ya iğini, ya çarkını kırar.
Yiğit osururken kalçası çıkarmış.
Yumurtlacı tavuk güdülmez.
- Z -
Zulm ile abad olanın sonu berbat olur.
|
|